3 Nisan 2012 Salı

Gecenin bi' yarısı

Çıkıp gelen sokakların karanlığından dahada kara, yalnızlığın soğuk nefesinden dahada buz kesmiş bi his vardır, bilir misin sen onu ? Kaç gecedir yapışıyor yakama, o kara ellerini çekmiyor son sigara sönene kadar. Daralıyorum odada, ilk başta ayakkabı kutusu sonra kibrit kutusu oluyor bulunduğum mekan. Çıkıyorum dışarı bu sefer de geçtiğim her sokakta senin anıların kovalıyor beni.. Daralıyorum, aldığım koku seninki olmayınca. Kelimeler çıkmak bilmiyor kalemden, biliyorum ordalar yazsam rahatlayacağım. Dökeceğim bütün zehrimi kağıda, sonra gireceğim soğuk yatağımın koynuna. Istediğini yap ısınmaz o yatak, senin tenin değmediği sürece. Ne acılara gebedir o yastık, koyduğun anda başını dertten derde sürükler durur seni. Tutunacak sen olmayınca bi o yana bi bu yana savrulur dururum. Uykusuz kalmaktan korktuğum için yatmam ben o pamuktan zindana, sırf belki seni görürüm diye ümit bağladığım rüyalara dalmak için.. Sadece senin için.. Bilirim bu gece de gelmeyeceksin, bende gider bi sigara daha yakarım, sarılmasına izin veririm yakama o bahsettiğim hissin. Eskiden gülmek için kullandığım içki artık eski amaçlara hizmet etmiyor. Ne kadar içersem o kadar acıtıyor canımı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder